Uzun zamandır – War Craft 2’den beri- bu kadar zevkli bir RTS oynamamıştım. Oyun ortaçağ İngiltere’sinde geçiyor. İskoçların, zalim İngiliz baskısından kurtulmasının hikayesi. Hepimizin içinde var olan William Vallace ruhunu açığa çıkartıyor. Evet, oyunda neredeyse war craft’ın aynısı ama gerek grafik gerekse ses olarak çok daha yeni teknikler ile. Bir de savaşan iki tarafta insan. Artık pek çok oyunda, oyunu başlatmazdan önce ilk olarak size oyunu eğitimini almak isteyip istemediğiniz soruluyor. Age of Empires’da bu modadan nasibini almış. Gerçi iyide yapmış. Eğer Training modunu şeçerseniz tek tek adam yürütmekten tutun, yapılarınızı upgrade etmeye kadar herşeyi öğretiyor. Bundan sonra size de sadece oyunu bitirmek kalıyor.

Oyunun grafikleri tatmin edici. Birinci level yapılarda kullanılan grafikleri pek beğendiğimi söyleyemem ama daha üst seviyedeki yapıların dizaynı çok daha başarılı yapılmış. O yüzden ilk fırsatını bulduğum anda binalarımı hemen upgrade ettim. Bir binanın level’ını atlatmak için öncelikle ana binanızın level’ını atlatmanız gerekir. Age of Empires’ı bu kadar çok sevmemin en büyük sebeplerinden biride şüphesiz konuşma ve ses efektlerinin oldukça başarılı olması. Oyunun sıkı bir hazırlık ve çalışma devresi geçirdiğinin kanıtı. Hiçbir ayrıntı kaçırılmadan profesyonelce hazırlanmış. Sonuç olarak hala oynamadıysanız çok şey kaçırmışsınız demektir.