Grand Theft Auto efsanesinin yaratıcısı Rockstar Games�in sektörde çizdiği grafik, beni ziyadesiyle memnun etmekte. Özellikle The Warriors�un tadı hala damağımdayken, yine sağlam bir yapımla oyuncuların karşısına çıkması, bundan sonra boş iş yapmayacağının adeta göstergesi gibi. Peki, ismi nedir beni bu kadar kendine bağlayan oyunun? Bu incelemeyi hazırlamak için sabahın ilk ışıklarına kadar çalışmayı (!?!) göze aldıran, Rockstar�ın son bombasının adı ne? Cevap veriyorum. Bully! Ya da diğer adıyla Canes Canem Edit. (Bully oyuna daha uygun bir isim onu söyleyebilirim.)
Öncelikle Bully�nin anlamından başlayalım. Bully, “Kabadayı, zorba” demek. Oyunda geçen bir diğer kalıp �Bullying� ise “Kabadayılık, zorbalık etmek” anlamına geliyor. Yönettiğimiz karakter de aynen bu şekilde okulun imparatoru oluyor. Önüne geleni pataklayarak, kural tanımayarak. Hatta ilk başlarda benimsediğiniz karakterden, an gelip soğumanızda olası. Çünkü “Ezilmeyi yedirmeyen, delikanlı, asi genç� imajından, “Herkesi yönetmeye kalkışan, gözü kalkık, güçsüzlere dayılık taslayan tam bir pisliğe” dönüşüyoruz.
I�m Jimmy Hopkins, I�m fifteen, and now, I�m gonna kick your ass
Bully, korku filmlerindekine benzer bir açılışla selam ediyor oyuncuya. Yönlendirdiğimiz Jimmy Hopkins, annesi tarafından ilgi görmeyen ve üvey baba sıkıntısından muzdarip bir çocuk. Annemiz ve üvey babamız bizi Bullworth Lisesine yazdırıyor ve elimizde bir bavul bile olmadan kapının önüne bırakıyorlar. “Senin gibi ana olmaz olsun. İnsan, birkaç çift çorap, fanila, beyaz don verir bari!” demek geliyor içimden. Üstelik bununla da kalmayıp bir veda bile etmeden dalga geçer gibi “Görüşürüz!” diyor. Annemizden uzun süre ne ses çıkıyor ne soluk. Taa Cadılar Bayramı�nda yeşil geyik (aynısı bende de vardı) desenli bir kazak gönderene kadar.
Okula ilk geldiğimizde bizi okulun sekreteri (Kendisi de müdüre hayran, neden acaba?) Miss. Danvers karşılıyor ve Müdür Crabblesnitch�inn yanına götürüyor. Müdürden dinlediğimiz bir nutuktan sonra asıl oyun başlıyor ve Bully�nin eğlenceli, heyecan dolu ve bir o kadar da uzun macerasının içinde kendinizi buluveriyorsunuz.
Bullworth Lisesi�nde 4 adet çete var. Bunlar zengin çocuklarının çetesi (Tad�in önderliğinde), ağır ağabeylerin çetesi (Johny Vincent�ın önderliğinde), sportif dayıların çetesi (Damon West), bir de ne olduğu belirsiz inekler çetesi. (İnek deyip geçmeyin, karargâhlarını almam için 1010 puan almam gereken o saçma sumo oyunu yüzünden saatlerimi harcadım). Aslında bir de Trent�in başını çektiği bir grup daha var, fakat diğerlerinin yanında silik kalıyorlar.
Oyundaki ilk arkadaşımız olan Gary ve Pete, yükselişimizde bize büyük yardımlar edecek. Gary zaten Jimmy ile aynı kafada, zorbalığa aday, ilerde de göreceğiniz üzere pislik ve bencil biri. Bir Rockstar klasiği olan, düşmanla işbirliği yapma, düşmanla dost olma, kazık atan dosta cezasına vermek gibi görevler Bully�de de mevcut. Halloween�dan hemen önce (Hemen sonra da olabilir tam hatırlayamıyorum), bize Gary�nin attığı kazık hikâyeyi bambaşka yerlere götürecek. Okulun kralı olmak sevdasına Gary bize ihanet edecek. Aslında Gary ile ilk başlarda girdiğimiz aksiyonlar senaryonun çok küçük bir kısmını oluşturuyor. Bundan sonra gelişen olaylar, hikâyenin asıl kısımlarını oluşturuyor.
Senaryo hakkında konuşmayı burada kesmek en makbulü olacaktır. Daha fazla derine inmek, oyunu oynayacaklara, keşfedecek bir şey kalmayacağından dolayı keyif vermeyecektir. Bully�nin hikâyesini kabaca şöyle ifade edebilirim. �Bir hiçken, okulun kralı olmaya çalışan bir gencin başından geçenler”. Aslında en güzel tasvir, bir bölümünde ismi olan �Fall and rise of Jimmy Hopkins� (Jimmy Hopkins�in düşüşü ve yükselişi)� olacaktır.