Sensiz geçmeyen geceler çıldırsın sevdamın ateşinde… Tek rehberim gözlerin olsun kör karanlığımda… Gönlünün pınarlarında serinlemek, uğrunda ölmek nasibim olsun…
Anlatamasa da hiçbir cümle, anla sen söyleyemediklerimi… Açlığım ol, susuzluğum, yoksulluğum sevdadan yana, başımın belası ol be can… Yeter ki sen ol… Mühür gibi yüreğimde, dua gibi dilimde, hayat gibi gözlerimde, nefes gibi dudağımda taşımazsam seni, SON’um ol…
İzin ver hayallerimize varalım bitimsiz vadelerde… Bırak gözü kör olsun hasret dolu aşkımızın… Yaşayalım avuçlarımızın pınarında, su gibi berrak ve derin olsun… Üşüyen ellerimi avuçlarının kor’unda ısıtmalısın, geçen günlere inat hergün daha çok sevmeliyim seni… Hangi güç durdurabilir ki beni…
Suskunluğumun sebebi olmalı dudakların her gecenin sabahında… İmkansız hayallerim tek umudum olsa da sen masumca gülümse bana … Gamzelerinin goncasında bir yudum ömür ol…
Yalnızlıklara katlanan yüreğim ol… Her dokunuşta senin izlerin kalsın… Yokluğunun karanlığı çökerken her gece üzerime, gözlerinin ışığı kaldırsın enkazlarımı… Korkma ölmem, “sözüm söz” sen sevdikçe yaşarım ben…
Seni bende bul o vakit… Terk etme bendeki seni… Unut kendini öylece… Sana can çekişirken yüreğim, yanımda kal, yüreğime işle adını… Bitimsiz sevdamda yandıkça erirken, yalnızlığımı anla… Gecelere serdiğim yıldızları şahit yaz hayallerime… Sarıl, senli hayatlar vaadet bana… Öyle sarıl ki, hayat kokan nefesinde can vermek nasibim olsun…
Canım, ömrüm sana hasret sevdama feda olsun…