İşte Nfs serisinin en son oyunu. İlkinden beri tüm serisine sahip olduğum ve ilk oyunun �Carrefour/Bimeks� te demosunu gördüğümde �anaa o ne bea� şeklinde bimeksin camını yaladığım, akabinde dayanamyıp içeri girip �abi bu ne!� diye sorduğumda o büyülü �Need for Speed� sözcüklerini duyduğum oyun. Özellikle Underground serisi ile yarış oyunlarındaki monotonluktan kurtulmamıza vesile olmuştur ve tam Nfs serisinden baymaya başlamışken bizi tekrar kendisine bağlamayı başarmıştır.
Underground konseptinin son oyunuda yine bize beklediğimiz tadı ve aksiyonu fazla fazla veriyor.
Ortam
Evet ortam güzel tabi, grafikler sınırları zorluyor özellikle arabanın üzerindeki ve yolun üzerindeki yansımalar çok iyi, arabanızın altındaki neonun asfalltan parlaması çok güzel oluyor. Mekanlar detaylı, en küçük ayrıntılar bile düşünülmüş, yağmur damları ekranınıza vuruyor (aşık oldum bu olaya), hatunlar güzel 🙂 yani herşey olması gerketiği gibi ama tabi bütün bunlarda sağlam bir ekran kartı istiyor ve bazen yinede takılmalar olabiliyor.
Yapay Zeka
Malesef yapay zekada aman aman bir gelişme yok, hatta rakipleriniz bazen saçmalayabiliyorlar bile. Özellikle URL yarışlarında sizin üzerine kırmak adına kendilerini duvarlara fırlatan arabalar görmek mümkün. Ama sonuncuykan önünüzdeki 5 arabanın da sırayla kendilerini duvardan fırlatma stili kullanarak birbirlerine girmelerini izlemekte çok zevkli oluyor 😀
Hikaye
Konu ilk Undergroundla neredeyse aynı; mahallenin ağır abilerine toz yutturmak süretiyle, karizmayı doğrultmak ve paraya para dememek. Biraz monoton kaçsada oyunda o kadar çok yarış, gezip görülücek o kadar çok mekan, değiştirilecek o kadar çok araba ve yapılacak o kadar çok upgrade varki sıkılmaya pek vaktiniz olmuyor.
Sesler
Sesler ilk undergrounda göre çok bir değişim görmemiş, zaten bir yarış oyunu için gerekn herşey var. Müziklerde her zaman olduğu gibi gaza getirici, özellikle bazı metal parçalar yarış esnasında ciddi şekilde hırs yapmanıza neden olabiliyor.
Yarış Modları
EA heralde bu oyunla en fazla yarış moduna sahip oyunu yapmış bulunuyor. Bunları şöyle sıralayabiliriz :
Circuit : Klasik, dön baba dönelim tarzında oynanan ve aynı yolu 2 veya daha fazla kez tekrarladığıız yarış tipi.
Sprint : Circuitten farklı olarak bir kez tekralanan ve başlangıç ve bitiş noktaları farklı olan bir yol üzerinde gidilen yarış tipi.
Drift : Yüksek hızlarda ve arabanın kontrolünü kaybetmeden arabayı mümkün olan en uzun süre ve en büyük açılarlar kaydırarak puan kazanmaya yönelik yarış tipi.
Street X : Sert dönüşleri ve geçişleri olan ve boost kullanamadığınız, kapalı pistlerde geçen yarış tipi.
Drag : En kısa süren ama bence en zevkli yarış modu, kişisel becerinizden çok arabanızın ve zamanlamanızın iyi olmasını gerektirir.
URL : Underground Racing League. Grand Prix tarzı ve genelde havaalanı gibi geniş ve dolambaçlı yerlerde gecen ve sadece belirli yarışçıların katıldığı bir lig. Oyunun bitimindede bu ligin en favori isimlerinden birini URL de yeniyoruz.
Arabalar
Arabalar, bir yarış oyunun olmazsa olmazları. Ne kadar fazla araba o kadar fazla eğlencede diyebiliriz aslında. Bakalım undergorund 2 bu konuda ne kadar cömert olmuş :
Acura RSX
Audi A3
Audi TT
Cadillac Escalade (Cip)
Ford Focus
Ford Mustang GT
Honda Civic
Hummer H2 (Cip)
Hyundai Tiburon GT V6
Infiniti G35
Lexus IS 300
Lincoln Navigator (Cip)
Mazda Miata MX-5
Mazda RX-7
Mazda RX-8 (Oyunun son demlerinde kullandığım arabadır. Hızlanması kötü olsada yol tutuşu ve max hızı çok iyidir.)
Mitsubishi 3000GT
Mitsubishi Eclipse (Nissan 240 SX ten sonra oyunda en çok oynadığım arabadır, her modda her arabayı aşağı alır tabi ben kullanıyorsam ;))
Mitsubishi Lancer Evolution VIII
Nissan 240 SX (Oyuna başlarken sahip olduğunuz ilk araba, özellikle driftte çok güzel kayar 🙂 ama kontrolu zordur ve özellikle upgradelerle birlikte yüksek hızda arabayı kontrol edemezseniz circuit tarzı oyunlarda bir kabus haline gelebilir.)
Nissan 350Z
Nissan Sentra
Nissan Skyline
Peugeot 206
Pontiac GTO
Subaru WRX Impreza
Toyota Celica
Toyota Corolla
Toyota Supra
Volkswagen Golf GTI
Evet görüldüğü üzere 3 ü jeep olmak üzere 29 tane araba mevcut. Ama tabi bunlar zamanla açılıyorlar ve araba değiştirirken iyi tahlil etmeniz gerekiyor, çünkü upgradelerle birlikte arabanın özellikleride değişebiliyor ve sonra arabadan memnun kalmazsanız, eh o kadar upgrade le parada bittiyse, oyunun geri kalanında işkence çekebilirsiniz 🙂
Bu kadar araba çeşitliliği ve bu araba tiplerine uygun yarışlar (mesela jeepler için ayrı yarışlarda olması) oyunun diğer artılarından diyebiliriz.
Harita
Arabanızla ilgili yapabileceğiniz herşey ve yarışlar haritanızdan oldukça rahat şekilde görülebiliyor. Ayrıca arabanız için gidebileceğiniz dükkanlarında yerleri haritalarda renkli noktalarla belirlenmiş. Bu dükkanların bazıları kendiliğinden açılırken bazılarını sizin bulmanız gerekiyor. Bunuda dükkanların önündeki, onları haritada temsil eden renkteki ışıklarla anlıyorsunuz. Bir upgrade açıldığında o türdeki tüm dükkanlarda aynı anda açılıyor. Bir tanede garajınız var arabalarınızın bulunduğu ve tüm yarışları tekrar gözden geçirebildiğiniz ve tekrar oynayabildiğiniz ana kumanda merkeziniz. Bu garajınıza ulaşmak için haritalarda dolaşmanızada gerek yok �esc� tuşuna basarak �jump to garage� ile hemen garajınıza ulaşabiliyor ve sonrada kaldığınız yerden oyuna devam edebiliyorsunuz.