Tanıtımı : Zamanın akışına müdahale tüm kainatı karşına almak demektir. işte Prince of Persia : Warrior Within bunun en güzel kanıtı. SoT’tan bir kaç yıl sonrasını konu alıyor oyun. Cesur prens işleri yoluna koyduğunu düşünerek Babil’e gitmiştir. Bir de ne görsün! Dahaka adlı bir yaratık prensi gördüğü yerde peşine düşüyor. Prens de tabi normal olarak kaçıyor. Ama Dahaka yorulmak nedir bilmez. Şimdi olmadı ama sonra olacak diyip kayboluyor, başka yollar aramaya başlıyor. Kahramanımız prens de “bu da nedir? neden pesimdedir?” diye yana yana düsünürken yasli ve kör bir adamdan bilgi aliyor. Prens, SoT’ta gerçeklestirdigi zaman çatlağının bunlara sebep oldugunu, Dahaka adlı yaratığın da zamanı koruduğunu ve bu yüzden de prensin pesine düştüğünü öğreniyor. Ha ögrendigi bir şey daha var. O da yakında öleceği… Çünkü zaman çatlağı olduğu zaman prensin ölmesi gerekiyordu. Ama o Riddick gibi kaçmayı başardı.Oyun boyunca karşınıza çok sayıda düşman çıkacak. Bunların çogu ilk başlardaki gibi 2-3 harekette yere serilmiyor. Ayrıca SoT gibi yerdeki düşmana hançeri saplayınca hemen işi de bitmiyor. Önce onu bayağı bir dövmeniz lazım. Hem artık sadece hançer değil diğer silahlarla da düşmanları ortadan kaldırıyor. Bazı bölümleri ve düşmanları geçmek çok büyük sabır istiyor. Düşman enerjinizi çok çabuk götürebiliyor tek harekette. Bu başlarda canınızı oldukça sıkacaktır. Çünkü enerji biraz yetersiz kalıyor. Birkaç harekette koca prens “morto”. Özellikle su hoplayıp zıplayan karılar saçınızı başınızı yolduracak. Bir de kösede sıkışıp kalırsanız ve karşınızda da birden fazla düşman varsa o zaman yine ya sabır çekmeye baslayın. Daha güçlü kılıç alarak en azından zor düşmanlarla birlikte olan basit düşmanları daha çabuk ortadan kaldırarak daha rahat savaşıyorsunuz.