Biz yaşlandık ama o hiç yaşlanmak bilmedi. Sanal kahraman olmanın faydalarından biri de bu olsa gerek. Evet, Lara Croft’dan bahsediyorum. On sene önce karşımıza çıkan ve oyun severlerin gönlünde taht kurmayı başaran genç ve güzel İngiliz hatunu Lara Croft yeniden karşımızda.
1996 yılında başlayan Tomb Radier macerası tam altı oyun ile oyun severlerin asla unutamayacağı serilerden olmayı başarmıştı. Her ne kadar da son iki oyun Tomb Radier efsanesinin çöküşü olarak gösterilse de Tomb Radier’ın oyun dünyasına kazandırdıkları asla göz ardı edilemez. Tomb Radier’dan sonra piyasalara çıkmış birçok oyunu anlatırken Third Person Shooter türünü tasvir ettiğimizde “aynı Tomb Radier’da olduğu gibi” denilmesi de boşuna değil. Diğer yandan döneme damgasını vuran Tomb Radier, Core Design’ın inatçılığı yüzünden gelişen teknolojilerden de uzak kalıp, konseptinde de bir değişiklik yapılmayınca birçok insan tarafından da eleştirilip durdu. Özellikle de üç sene önce piyasalara çıkan Angel of Darkness serinin en kötü oyunuydu ve efsanenin de çöküşünü belgeliyordu. Eidos’da Core’dan bir iş çıkmayacağını anladı ki serinin yedinci oyunu olan Tomb Radier: Legend’ı Cyrstal Dynamics’in ellerine bırakıverdi. Geçmişte Legacy of Kain: Defiance, Blood Omen 2 ve Soul Reaver 2 gibi oyunlara imzasını başarılı bir şekilde atmayı başarmış Cyrstal Dynamics’ı seçmek belki de Eidos’un son yıllarda yaptığı en akıllıca hareketlerden biri. Bunu oyunu oynarken fazlasıyla anlıyorsunuz.
Oyunumuz tek DVD olarak karşımıza çıkıyor. Kurulumunda ise sabit diskimizde 7.12 Gb gibi dehşet bir yer kaplayan Tomb Radier: Legend’a başlamadan önce Setup kısa yolundan grafik ayarlarını yapıyor ve oyuna sabırsızlıkla dalıyoruz. Ve Lara yine tüm ihtişamı ile karşımızda. Geçen yıllar onu oldukça değiştirmiş. Artık daha güzel, daha seksi ve daha akrobatik bir Lara var karşımızda. Bunda oyunumuzun grafik motorunun günümüz piksel ve shader tekniklerinden sonuna kadar yararlanmasının payı da oldukça fazla.